Kampı değerlendiren Buruk, “İlk kampımızı tamamladık. İlk iki maçın sonucu iyi değildi ama taktiksel olarak neler yapabileceğimizi gördük. Yeni ve gençlerle birlikte bütün oyuncularımıza süre vermeye çalıştık. Bu kampta yüksek tempoda antrenmanlar yaptık. Hiçbir maçı düşünmeden çalıştık. Bu kampın amacı oyunculara iyi yükleme yapmaktı. Belli 11’ler üzerinden gittik. Ana kadromuzdaki oyuncuları hem maç hem de antrenman performansı olarak çok iyi bir şekilde hazırladığımızı düşünüyorum. Hazırlık maçlarında sonuç önemli değil. Bugün kazanmak da önemli değildi. Önemli olan isteği, konsantrasyonu ve yüklemeyi gösterebilmekti.” diye konuştu.
Verimli bir kamp geçirdiklerini aktaran tecrübeli teknik adam, “Hazırlık maçlarında oyuncuların performansını değerlendiremeyiz. Maçlara dinlenerek çıkmadık. Dün yüksek tempoda iki antrenman yaptık. Maçta oyuncuların yorgunluklarını görüyoruz. Geçen sezon sezon başı kampı görmeyen Hakim Ziyech, Wilfried Zaha çok istekliydi. Mauro Icardi çok istekli ve bizimle sezon başı kampını geçirdi. Bir sonraki maçta onu kullanmaya başlayacağız. Bizim açımızdan iyi bir kamp oldu. Sakatlık yaşamadık. Aksine sakatlıktan dönen oyuncularımız var. Bu şekilde devam etmek istiyoruz. Performansla ilgili değil ama kadro yapısı açısından bir sonraki kampa bu kadar kalabalık gelmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Mertens, Benjamin Button gibi”
Okan Buruk, 37 yaşındaki futbolcu Dries Mertens’i seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamın hayatını anlatan filmin ana karakteri Benjamin Button’a benzetti.
Mertens’in Trencin maçında şık bir gol attığını vurgulayan Buruk, “Dries Mertens’e ‘Benjamin Button’ diyelim. Çok şık bir gol attı. Oyun içinde de çok istekliydi. Antrenmanları da çok iyi geçirdi. Yaşa inanan bir teknik direktör değilim. Bazen 20 yaşındaki oyuncu 37 yaşındaki oyuncu kadar antrenman yapamaz. Dries bunu net bir şekilde gösteriyor.” şeklinde görüş belirtti.
Sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü, yeni transfer Michy Batshuayi ile ilgili, “Michy, yavaş yavaş takıma uyum sağlıyor.” dedi.
Transfer çalışmaları
Okan Buruk, sağ bek ve orta saha transferi için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.
Transferde ilgilendikleri Fransa Ligue 1 ekiplerinden Rennes’in formasını giyen 21 yaşındaki sağ bek Guela Doue’nin durumunun sorulması üzerine Buruk, “Gerekli listeyi yönetimimize verdik. Transfer çalışması özel bir şey. Transferin nasıl gittiğini dışarı söylersek yanlış yapmış oluruz. Transferlerin biraz daha gizli kalması gerekiyor ama bizde açık bir şekilde ilerliyor. Türkiye’de herkes her şeyi biliyor. İstediğimiz mevkiler belli. Görüştüğümüz oyuncular var. En kısa zamanda bu mevkileri değerlendireceğiz. Transfer çalışmalarının biraz daha gizli ilerlemesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Doue’nin listelerinde olduğuna değinen Okan Buruk, “Doue, sağ bekte 3-4 adaydan biri. Görüştüğümüz farklı oyuncular da var. ‘Bitti’ demeden konuşmak doğru gelmiyor ama kadromuzda görmek istediğimiz oyunculardan biri.” diye konuştu.
Buruk, orta saha transferiyle ilgili, “Orta sahada elimizde çok kaliteli oyuncular var ama oraya kalitemizi artıracak, nokta atışı bir oyuncu almak istiyoruz. Burada da bütçemiz çok önemli. Başkanımız ve yönetimimiz çok önemli bir bütçe ayırdı. Bu transfer için en büyük fedakarlığın yapılacağını biliyoruz. Ancak piyasa çok yüksek. Arabistan daha başlamadı ama bu sezon fiyatlar geçen sezona göre 2 katına çıktı. Bu dönemde yapılacak transferler daha zor oluyor. Ya çok büyük, kendi değerinin üzerinde paralar vereceksiniz ya da pazarlığı sürdürmek zorundasınız. İnşallah iki bölge için transfer bir an önce biter.” ifadelerini kullandı.
TFF seçimleri
Okan Buruk, Türkiye Futbol Federasyonunda (TFF) gerçekleştirilen seçimli genel kurulu ve İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başkan seçilmesini değerlendirdi.
Demokratik bir seçim olduğunu aktaran 50 yaşındaki teknik adam, şunları kaydetti:
“Hayırlısı olsun. İki adayın yarışması Türk futbolu için çok değerli. İki aday da kazanabilirdi. Bir demokrasi şöleni vardı. Birbirine yakın oylar çıktı. Türk futbolu için yeni bir nefes, kişi geldi. Türk futbolunu düzeltmek, kaosu bitirmek ve kaosu çıkaranları durdurmak için daha radikal kararlar alınacağına inanıyorum. Her şeye sıfırdan başlamak büyük bir şans. Herkesin iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Bir önceki yönetimin de iyi niyetli ve Türk futbolu için bir şeyler yapmaya çalıştığına inanıyorum. Ancak bulunduğumuz baskı ve kaos ortamında kim gelirse gelsin zorlanıyor. O yüzden radikal değişiklikler, tavırlar ve davranışlar gerek. Kimsenin TFF’nin kimliğini ve kişiliğini ayaklar altına alamayacağı, federasyona yüksekten bakamayacağı, onu küçük duruma düşürmeye çalışmayacağı bir yapı istiyoruz. Bu hepimiz için bir fırsat. Yeni federasyona herkesin destek vermesi gerek. Hepimiz hata yapıyoruz. Türk futbolunun geleceği için tansiyonu aşağı çekmeliyiz. Sosyal medya üzerinden milli takıma bile neler yapıldı. Kulüpçülük olduğu sürece Türk futbolu için zor bir dönem olur ama biraz daha anlayışlı olarak daha iyi şeyler yapabiliriz.”