Mayıs enflasyon rakamlarının açıklanmasından sonra gözler bir kez daha gıda fiyatlarına çevrilmiş durumda. Yazın gelmesine rağmen özellikle sebze ve meyve fiyatlarındaki artış eğrisi vatandaşları kara kara düşündürürken, mayısın zam şampiyonları; kakao, kahve, taze meyve, margarin ve meyve olarak sıralandı. Son verilere göre gıda enflasyonu Mayıs’ta aylık bazda yüzde 1.69 artarken, yıllık bazda yüzde 70.14 yükseldi. Mayıs ayında fiyatı en çok yükselen 10 ürün arasında ilk sırayı yüzde 15.5 artışla kakao alırken, aylık bazda fiyatı en çok artan gıda ürünü ise yüzde 8.8 ile kahve oldu. Verilere göre, kakao fiyatları son bir yılda yüzde 108.8 artış gösterirken, bu durum raflara da yansıdı.
3 YILDA YÜZDE 721
Mayıs ayında taze meyve fiyatlarındaki artış ise yüzde 7 olarak kayda geçti. Zamlanan diğer ürünler ise margarin yüzde 6.2, meyve yüzde 5.8, ekmek, şeker, tereyağı, meyve ve sebze suları yüzde 5.4, pirinç yüzde 5, dana eti fiyatı da yüzde 4.4, çay ise yüzde 3.4 olarak sıralandı.
Öte yandan Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde 721 oranında artış yaşandığı da ortaya çıktı. Bir başka değişle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti, bugün ancak 721 liraya alınabiliyor.
YİYEMİYORUZ!
Gıda fiyatları artarken, vatandaşın alım gücündeki düşüş de verilere yansıyor. İstanbul Planlama Ajansı (İPA) verilerine göre 2017-2018 yılları arasında kişi başına sebze tüketimi 283.2 kilogram olarak kayda geçerken, bu miktar son dönemde 261.7 kilogram seviyesine kadar düştü. Türkiye’nin en önemli ve büyük market zincirlerinde ise halihazırda çilek, kiraz ve papaz erik fiyatları dikkat çekiyor. Market zincirinde 1 kg çilek 99.9 liradan satılırken, 1 kg papaz erik 89.9 liradan, kiraz ise 179.9 liraya tezgaha sunuluyor.
AÇIK KASADA OLMAZ!
“Gıda fiyatlarında son 3 yıldır süren artış eğrisinin nedenlerini sorduğumuz İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, şu yanıtları verdi: “Gıda fiyatlarındaki artışın birinci nedeni taşımacılık maliyetleri ve arz tarafının eksik olması. Doğru zamanda yeterli üretim yapılmaması fiyat istikrarsızlığına neden oluyor. En önemli sorunların başında ise taşımacılıkta yaşanan kayıplar geliyor. Özellikle meyve ve sebze lojistiği açık kamyon kasalarında gerçekleştirildiğinden ciddi kayıplara neden oluyor. Soğuk zincir sistemimiz de yeterli değil. ABD’de tarladan çıkan ürün vakit kaybetmeksizin soğuk zincire alınıyor.”
HAL YASASI ŞART
Prof. Dr. Şener, perakendecilikten kaynaklanan sorunlara dikkat çekerek: “Hep söylenen ancak bir türlü hayata geçmeyen perakende ve hal yasası gündeme alınmıyor. Gıda üretim, nakliye ve satış şartlarında köklü değişim yapılırsa enflasyonun önüne geçilir. Bir örnekle açıklayacak olursam, şeker fiyatları kolay kolay değişmiyor. Çünkü çiftçiyle anlaşmalı üretim yapılıyor. Arz-talep sorunu yaşanmadığından şeker fiyatlarında fahiş artış söz konusu değil. Et ürünleri ve diğer bazı ürünlerin ithal edilmesi de kur etkisiyle ciddi fiyat artışı olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Kaynak: Web Özel