Mart ayında zemin iyileştirme çalışmasına başlanmasıyla, 50 yıl önceki eski binanın temel kazıklarının çıkarılması ile İzmir’in yapı stoğunun bir resmi çekilmiş oldu. EBSO Business Center binası zemin iyileştirme ve inşa işleri, diyafram duvar imalatı devam ederken Kordon’daki eski binanın yıkılması ile birlikte diyafram perdelerinin kazısına başlandı. Bu kapsamda 22 metre derinliğe, 80 cm genişliğe sahip duvarların kazısı 2,80 metre olarak özel makineler ile yapılıyor.
Yıkılan eski EBSO Hizmet binasının yapıldığı dönemde, o dönemin şartlarına uygun olarak fore kazık imalatlarının yapıldığını ve kazı sırasında da eski imalatlarla karşılaşıldığını belirten uzmanlar, bu imalatların 50 seneyi aşkın süre içerisinde deforme olduğunu ve uygulama noktalarından da yer yer kaymalar meydana geldiğini belirtiler. Kazı esnasında eski kazıkların parçalar halinde çıkartılabildiğini, gerek beton durumu gerekse de içindeki demir donatıların bu zaman zarfı içinde ciddi dayanım kayıplarına uğradığını vurguladılar.
“BİNLERCE BİNA BU DURUMDA”
EBSO Business Center Binası zemin iyileştirme çalışmaları sırasında karşılaştıkları manzaranın dehşet verici olduğu belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Temel kazısı sırasında çıkarılan yaklaşık 50 yıllık fore kazıkların durumu binayı yenilememiz konusunda aldığımız kararın ne kadar doğru olduğunu bizlere gösterdi. Ne yazık ki bu konu sadece bizim binamız için geçerli değil. Bu şekilde Kordon, Güzelyalı, Karşıyaka, Bostanlı ve Mavişehir bölgesinde binlerce bina bu durumda. Ciddi bir çalışma ile bu binaların durumunun acilen gözden geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPARIZ”
Yıkılan eski hizmet binasının o dönemin şartlarına uygun olarak yapılmış bir bina olduğunu hatırlatan Yorgancılar “Ancak, deniz suyunun, binaların demir ve beton aksamlarına olumsuz etkisi yadsınamaz. Temel kazısı sırasında çıkarılan fore kazıkların durumu İzmir’in acil dönüşüme ihtiyacının bir kanıtı. Kurum olarak İzmir’in deprem dirençli bir kent olma yolunda üzerimize düşen her göreve hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu süreçte artık bir insanımızın bile hayatını kaybetmesine tahammülümüz yok. Depremle yaşamayı öğrenmek demek, depremde insanlarımızı toprağa vermek anlamına gelmemeli.“ dedi.