HomeFootballDoğa Üründül yazdı: Çılgın Türkler geliyor! A Milli Takım'ın üç madde ile...

Doğa Üründül yazdı: Çılgın Türkler geliyor! A Milli Takım’ın üç madde ile artıları ve eksileri – Medyascope

Date:

Related stories

spot_imgspot_img

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası veya bilinen adıyla EURO 2024, ev sahibi Almanya’nın İskoçya’yı ağırladığı maç ile başladı. Bizim de F Grubu’nda yer aldığımız turnuva ile ilgili Türkiye’nin şansı ve teknik direktör Vincenzo Montella’nın hedeflediklerine geçen haftaki köşe yazısında değinmiştim.

Avrupa Futbol Şampiyonaları tarihinin en geç golünü hatırlayacaksınız. EURO 2008’de Slaven Bilic’in harikalar yaratan Hırvatistan’ı ile Fatih Terim yönetiminde karşılaştık. Normal süresi 0-0 biten müsabakanın 30 dakikalık uzatma süresi olan 120. dakikada Klasnic’in golü ile 1-0 geriye düşmüştük. Semih Şentürk’ün 120+2’deki mucize golü ile 1-1 yakaladık. Penaltı atışları sonunda da Hırvatistan’ı eleyip yarı finalde Almanya’nın rakibi olduk. Amerikan medyası izlediğiniz yeri ve kişileri unutmadığınız maçlar için “instant classic” (anında klasikleşen) der. EURO 2008’deki maçı izleyenlere sorun. Herkes izlediği yeri söyler…

Oysa ki aynı turnuvada grubun son maçında Çekya karşısında 74. dakikaya 2-0 geride girmemize rağmen Arda Turan ve Nihat Kahveci’nin golleriyle 3-2 geri dönerek çeyrek finale yükselmiştik. Ondan önceki İsviçre müsabakasında da ilk yarıyı 1-0 geride kapatmış 62. ve 90+2. dakikadaki gollerle rakibi 2-1 yenmiştik. Çılgınlık…

2008’deki turnuvanın ardından 2021’de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’na “dark horse” yakıştırmalarıyla gittik. Yani dış basına göre; şampiyonluk adayı takımların hemen altında sürpriz yapma potansiyeline sahip ekiplerden biri olarak görülüyorduk. Sonradan şampiyon olacak olan İtalya ile oynadığımız açılış maçı o kadar büyük bir travma yarattı ki, EURO 2020’yi en kötü takım olarak bitirdik. Hatta şu an bile Türkiye’deki birçok medya kuruluşunda yoğurdu üfleyerek yeme durumu var. Lakin naçizane görüşüm bu genç kadronun sinerji yakalaması durumunda başarılı olma ihtimalinin bir hayli yüksek olduğu yönünde. 

Önce pozitif taraftarımıza bakalım…

(+) Vinzenzo Montella’nın taktiksel varyasyonları

Türkiye A Milli Futbol Takımı uzun zaman sonra ilk defa kendini dev aynasında görmeden turnuvaya başlayacak. İtalyan hocayı Milli Takıma taşıyan Süper Lig’in 22/23 sezonundaki Adana Demirspor’u gibi bir iz bırakmak için turnuvadayız. Nedir bu iz?

Vincenzo Montella 1 yıl önce Eylül ayında Adana Demirspor’un başına geçtiğinde Mario Boletelli’ye sahipken, sezon sonunda oyuncunun Sion’a gitmesiyle santraforsuz kalmıştı. İtalyan hoca da çözümü sahte 9 ve kanat forvetler ile bulmuştu. Süper Lig’in 21/22 sezonunda Adana Demirspor 69 puan ile topladı. Hatta ikinci Fenerbahçe’nin 6 mağlubiyeti varken, Adana Demirspor’un 7 mağlubiyeti vardı. 

Arda Güler’in kanattan oyun kurması, bizim için ofansta problemli bir asimetri yaratsa da, ters kanattan gelecek olan Ferdi Kadıoğlu ve Kerem Aktürkoğlu’nun boş alanları doldurma ihtimali de sürpriz goller çıkarabilir. 

Hazırlık maçlarında hocanın 4-2-3-1’e sadık kalmasının oyuncuları denemek için olduğunu düşünüyorum. Esas taktik maç içinde 4-6-0 ve varyasyonlarına dönecektir. Çok sevmesek de had bilerek oynamak bizim için anahtar faktörlerden. Yeri geldiğinde had bildirebildiğimiz sürece…

(+) Arda Güler ve Hakan Çalhanoğlu’nun formu

Türkiye A Milli Takımı formasını giydiği günden beri eleştirilen Hakan Çalhanoğlu, Inter şampiyonluğunda dönüştüğü İtalyan orta saha tipi “regista” rolü ile sezonun “en iyi orta saha” oyuncusu seçildi. Lakin Inter’in üçlü savunması ve kanat beklerinin atletizmi Hakan’ın dikine hat kıran paslarını etkin kıldı. A Milli Takımı’ndaki sağ bek problemi 30 yaşındaki orta sahayı daha farklı konumlandırmamıza yol açıyor.

Regista ile derin oyun kurucu pozisyonları çok karıştırılıyor. Regista ofansif meziyetleri yüksek, defansif olarak da pozisyon savunması yapan oyunculara deniyor. Derin oyun kurucu ise defans bloğunun hemen önünde önündeki orta sahaları ve 10 numaraya top taşıyan oyunculular için kullanılıyor. Hakan’ı kaleden uzaklaştırmak yerine Arda Güler’in kanatta yaratacağı asimetriye uyumlu halde hareket ettirmek çok önemli. 

Real Madrid’e gittikten sonra sezonun ilk yarısını sakatlık ve fiziksel yüklemeler ile geçiren Arda Güler, sezon sonunu formda bitirdi. Fenerbahçe’den giderken bitiriciliği ve takım savunması ile ilgili sorunlar vardı 19 yaşındaki oyuncu hakkında. Carlo Ancelotti tedrisatından geçtikten sonra bitiriciliği neredeyse elit seviyeye çıkaran Arda, takım savunmasını da oğul Ancelotti Davide’nin maç içindeki ve antrenmandaki uyarıları ile çözdü. Arda Güler’in önündeki tek engel 90 dakikalık kondisyonu. Çünkü oyuncu halen kendisini müsabaka esnasında saklamayı bilmiyor. 

Kendisini sakınmayan Arda’nın bir diğer problemi de topa hükmetme arzusu. Thierry Henry, Barcelona’da birlikte oynadığı Lionel Messi’yi şöyle anlatır: “Antrenmanlarda kalecinin yanına gelir topu alır ve herkesi çalımlayarak gol atardı. Sürekli aynı şeyi yapardı…” Arda Güler’de de benzer içgüdü var. Topu ayağından en yaratıcı ve hızlı şekilde çıkarması ofansif hareketliliği sağlayacaktır. 22/23 Adan Demirspor’da Süper Lig’in gördüğü en iyi tek pas ustası Belhanda’nın görevini zaman zaman üstlenmesi şart. Polonya hazırlık maçında gördük ki santrafor oynayan Barış Alper ile Arda arasında sinerji var. 

(+) Seyirci avantajı

Türkiye, grubundaki maçlarından Gürcistan ve Portekiz’i Dortmund’da, son maçını da Hamburg’da oynayacak. Hamburg daha kozmopolit olsa da ilk iki maçta Signal Iduna Park’taki “Sarı Duvar”ın “Kırmızı-Beyaz Duvara” dönmesini bekliyorum. Lütfen maça giden Türk seyirciler, kırmızı veya beyaz giysin. Tuttuğunuz takımların formaları ekranda da aşırı karışık gözüküyor. Şimdi tek renk olma zamanı!

Yaş ortalaması olarak turnuvanın en genç ikinci takımıyız. Arda Güler ve Kenan Yıldız’ın ilk 11’de Semih Kılıçsoy’un da hamle oyuncusu olacağı senaryoda, sahada üç adet 20 yaş altı oyuncu ile bulunabiliriz. İlk defa büyük turnuva oynayacak futbolcular için taraftar desteği çok daha önemli. Şöyle ki hata yapmaktan korkulmayan ortamlarda yaratıcılık körüklenir ve bizim de bu özgürlüğe ihtiyacımız var.

Eksiklerimizi görünmez kıldığımız an, ilerleyen turları hayal edebiliriz… 

(-) Atletizm problemi

6-1 kaybedilen Avusturya ve 2-1 kaybedilen Polonya hazırlık maçlarında görüldü ki, Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın ciddi bir atletizm problemi var. Takımda fiziksel üstünlüklerini performans ile birleştirip rakiplerine üstünlük kurabilecek isimler: Barış Alper Yılmaz, Kerem Aktürkoğlu, Ferdi Kadıoğlu, Abbülkerim Bardakcı. Orta saha göbekte bu tarz bir üstünlükten söz etmek imkânsız. İsmail Yüksek’in nasıl döneceği de halen belirsiz. Top bizdeyken bu fiziksel dezavantajları yetenekli ayaklar ile kapatmamız mümkün. Lakin Portekiz gibi derinde bekleyeceğimiz maçlarda topu kovalamak ve sürekli olarak presi yukarıda tutmaya çalışmak problem yaratabilir.

Montella, bu fizikalite noksanlığını örtebildiği ölçüde başarılı olacağız.

(-) Savunma ve kaleci problemi

Savunma hattında Abdülkerim Bardakcı sol stoperde, Ferdi Kadıoğlu da sol bek pozisyonunda oynayacaktır. Sağ stoper ve sağ bek kim olacak?

Sağ bek için alternatifleri düşünmeden sağ kanatta Arda Güler’in de oynayacağını varsayalım. Yani sağ bekin stoper hattına dahil olup üçlü bir blok oluşturması gerekiyor. Buraya en uygun isim Kaan Ayhan. 

En büyük problem ise sağ stoper. Merih Demiral, Montella’nın reaksiyon futbolunda pas kalitesi ve dikkat süresi ile uygun bir isim değil. Samet Akaydın hazırlık maçlarını çok kötü geçirdi. Ahmetcan Kaplan tecrübesizliği ve sol ayaklı olduğu için sağ stoperde verim vermesi çok zor. Geriye Kaan Ayhan’ın stoperde oynayıp, sağ beke Zeki Çelik geçtiği senaryo kalıyor. Bu noktada da Kaan Ayhan’ın Portekiz gibi ileri ucu Ronaldo-Leao gibi atlet olan oyuncular ile nasıl boğuşacağı soru işareti. 

Kaleci pozisyonunda hocayı zor bir karar bekliyor. Manchester United’a büyük umutlarla transfer olan Altay Bayındır bu sezon yeni takımı ile sadece “1” maç oynayabildi. Trabzonspor’da Uğurcan Çakır ve Beşiktaş’ta Mert Günok da takımları ile sezonu kötü noktaladı. Ama son oynanan Polonya müsabakasında Mert iyi bir performans ortaya koydu. Mert’in uzun pas atabilmesi de Montella’nın sıkışan maçlarda, oyunu açabilecek yöntemlerinden biri olabilir. 

(-) Tecrübesizlik

EURO 2020 travmasını yaşayan oyuncuların arka plana geçmesiyle bu tecrübesizlik pozitif de olabilir negatif de. Ama büyük turnuvalarda, Hırvatistan örneğinde gördüğümüz gibi, ne kadar çok birlikte oynanırsa o kadar sahada aynı dil konuşuluyor. Zaten turnuva öncesi sadece iki hazırlık maçı yapılan ortamda, takım sinerjisini arttırmak çok zor. Bir de bizim Milli Takım’a alt yaş kategorilerinde birlikte oynama alışkanlığı kazandıramadığımızı düşünürsek, bu tecrübesizlik başımıza iş açabilir.

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda en önemli maç Portekiz gibi dursa da naçizane görüşüm; Gürcistan başlangıcı turnuvadaki performansımızı belirleyecek. Genç kadromuz net bir galibiyet ile başlarsa, arkasına alacağı rüzgârı Portekiz maçına bile taşıyacaktır. Portekiz her ne kadar grup maçlarında 36 gol atıp 2 gol yese de Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın “Çılgınlıkları”ndan umut kesilmez…

Çılgın Türkler geliyor!

- Never miss a story with notifications

- Gain full access to our premium content

- Browse free from up to 5 devices at once

Latest stories

spot_img